Sular Altından Gün Yüzüne: Çağlayan Köprüsü’nün Sessiz Tanıklığı
Osmanlı’dan Cumhuriyet’e Ulaşımın Hafızası
Kırklareli’nin tarihî dokusu, yalnızca şehir merkezinde değil, doğayla iç içe geçmiş kırsal alanlarda da kendisini gösteriyor. Bu tarihî izlerden biri olan Çağlayan Köprüsü, 1 Kanun-ı Sani 1307 tarihinde (1 Ocak 1894) halkın hizmetine açılmıştı. Tek kemerli, yaklaşık 10 metre açıklığa sahip olan köprü, kesme taş temeli ve moloz taş dolgulu üst yapısıyla Osmanlı taş mimarisinin sade ama işlevsel örneklerinden birini teşkil eder.
Köprünün Konumu ve Önemi
Köprü, Kırklareli-Dereköy yolu üzerinde, Cingozlar Mevkii’nde yer alan Demircihalil Köyü’nün bağlantısını sağlayan önemli bir ulaşım noktasıydı. Bu yapı, sadece fiziki bir geçiş noktası değil, aynı zamanda kuzeydeki köylere giden yolun bir parçası olarak yerel halkın günlük yaşamında ve ticaretinde önemli bir yer tutuyordu.
Kırklareli Barajı ve Sular Altında Kalan Miras
1985 yılında inşasına başlanan Kırklareli Barajı, 1995 yılında tamamlanarak 1996 yılında su tutmaya başladı. Bu gelişmeyle birlikte, Çağlayan Köprüsü de kaderini değiştiren bir dönüşüm geçirdi. DSİ tarafından yürütülen baraj projesi kapsamında su altında kalan köprü, sessizliğe büründü. Böylece, Osmanlı’dan miras kalan bu yapı, yaklaşık bir asırlık hizmetinden sonra sular altında kaldı ve gözlerden uzaklaştı.
2023: Geçmiş Yeniden Ortaya Çıkıyor
Aradan geçen yılların ardından 2023 yılında, barajın su seviyesinin yüzde 34’e kadar düşmesiyle birlikte köprü yeniden gün yüzüne çıktı. 2019 yılında da kısa süreliğine ortaya çıkan köprü, bu ikinci kez görünür hale gelişiyle, doğanın ve tarihin ortak mesajı gibi bir görüntü sergiledi.
Kültürel Mirasın Korunması ve Gelecek Kuşaklara Aktarılması
Çağlayan Köprüsü’nün ortaya çıkışı, sadece bir tarihî yapının fiziksel anlamda yeniden görülmesi değil, aynı zamanda bölgenin tarihine ve kültürüne olan ilgiyi artırma açısından da değerlidir. Bu köprü, Osmanlı’dan günümüze taşınan ulaşım altyapısının nadir örneklerinden biri olarak, hem mühendislik tarihi hem de kırsal mimari açısından korunması gereken bir mirastır.
Köprünün tekrar su altına gömülmeden önce belgelenmesi, üç boyutlu taramalarla dijital arşivlere alınması ve çevresel farkındalık kampanyalarıyla tanıtılması, bu mirasın gelecek kuşaklara aktarılması için önem taşımaktadır.
Twitter: Twitter Video - 2023 Su Çekilmesi ve Köprünün Ortaya Çıkışı